Yakın geçmişte yakıt tasarrufu nedeniyle sürücülerin gözdesi olan dizel araçlar, bugün yerlerini hızla elektrikli ve benzinli modellere bırakıyor. Artan çevre bilinci, regülasyonlar ve otomotiv sektöründeki teknolojik dönüşüm, dizel motorlu araçların hem üretim hem de tüketim açısından gerilemesine yol açtı. Trafikteki dizel araç oranı her geçen yıl düşerken, bu değişim ikinci el piyasasında da hissediliyor.
Avrupa'dan Gelen Sıkı Kısıtlamalar
Avrupa Birliği'nin çevre odaklı yeni ulaşım politikaları kapsamında, 2030 yılından itibaren yeni dizel araçların trafiğe çıkışı büyük oranda sınırlandırılacak. Birçok ülke, şehir merkezlerinde dizel araçlara kısıtlama getirmeye başladı bile. Bu durum, üreticilerin de yönünü değiştirmesine neden oldu. Artık neredeyse hiçbir yeni model, dizel motor seçeneğiyle sunulmuyor. Yerine hibrit, elektrikli ve benzinli motorlar öne çıkıyor.
Otomotiv devleri, çevre dostu motor teknolojilerine yatırım yaparken, dizel motorları ürün gamından çıkarıyor. Dizel motorlar, karbon salımı ve azot oksit gibi zararlı gazların yüksek oranlarda salınımı nedeniyle çevreye olumsuz etkilerde bulunuyor. Bu nedenle firmalar, gelecekte regülasyonlar nedeniyle dezavantajlı duruma düşmemek için dizelden uzaklaşıyor.
İkinci El Pazarında Değer Kayıpları
Bu gelişmelerin doğrudan etkilediği alanlardan biri de ikinci el otomobil pazarı. Dizel araçların hem arzının artması hem de talebinin düşmesi, fiyatlarda aşağı yönlü bir hareketi tetikliyor. Bugün satılık dizel araç sayısı artarken, bu bolluk fiyatların düşmesine neden oluyor. Sürücüler, birkaç yıl içinde dizel araçların değerinin daha da azalacağının farkında. Bu durum, birçok kişinin elindeki dizel aracı elden çıkarmaya çalışmasına yol açıyor.
Dizel araç sahiplerinin, bu değişimi göz önünde bulundurarak uzun vadeli plan yapmaları önem taşıyor. Aracın satışı planlanıyorsa, ilerleyen yıllarda değer kaybının daha da artabileceği gerçeği göz önünde bulundurulmalı. Öte yandan, araç kullanımı sürdürülecekse, düşük emisyon bölgeleri gibi uygulamaların yaygınlaşmasıyla oluşabilecek sınırlamalar da dikkate alınmalı.
