Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Suriye'de istenmeyen olayların önüne geçmek amacıyla Türkiye ile İsrail arasında bir çatışmasızlık mekanizmasının oluşturulmasına yönelik teknik düzeyde görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Bakanlık yetkilileri, bu konuda yalnızca resmi makamların açıklamalarına itibar edilmesi gerektiğini vurgularken, süreçte koordineli ilerleme sağlandığını belirtti.
Türkiye-Suriye İlişkilerinde Normalleşme Yolunda Yeni Adım
MSB heyetinin kısa süre önce gerçekleştirdiği Suriye ziyaretine dair detaylar da paylaşıldı. Görüşmenin, Milli Savunma Bakanlığı heyeti ile Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhef Ebu Kasra arasında gerçekleştiği bilgisi verildi.
Temaslarda iki ülke arasında savunma alanında iş birliğinin artırılması, Suriye’nin güvenlik kapasitesinin desteklenmesi, koordinasyonun güçlendirilmesi ve terörle mücadelede ortak adımların atılması gibi konular ele alındı. MSB kaynakları, bu ziyaretin Türkiye ile Suriye arasında süren normalleşme sürecinde kritik bir adım olduğunu ve bölgesel istikrarı destekleyeceğini ifade etti.
Yunanistan'ın AB Savunma Projelerinden Dışlama Girişimi
Bakanlık kaynakları, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’yi Avrupa Birliği savunma projelerinin dışında tutmaya yönelik girişimlerine de sert tepki gösterdi. Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisi içinde oynadığı kilit rolü hatırlatan kaynaklar, bu tür dışlayıcı girişimlerin başarısızlığa mahkum olduğunu dile getirdi.
Açıklamada, Türkiye’nin NATO ve AGİT üyeliği ile AB adaylık statüsüne sahip olduğuna dikkat çekilerek, gelişen savunma sanayisi ve güçlü ordusuyla bölgesel krizlerdeki yapıcı rolünün göz ardı edilemeyeceği belirtildi.
AB ile Stratejik İş Birliği Vurgusu
MSB kaynakları ayrıca Türkiye’nin AB üyeliğini stratejik bir hedef olarak gördüğünü ve savunma-güvenlik, terörle mücadele ile düzensiz göçün önlenmesi gibi konularda AB ile uzun vadeli ortak çıkarlarının bulunduğunu ifade etti.
MSB tarafından yapılan açıklamada, Avrupa'nın güvenliğinin ancak kapsayıcı, öngörülü ve kolektif bir dayanışma anlayışıyla güçlendirilebileceğine dikkat çekilerek, bu sürecin vizyoner bir bakış açısıyla yürütülmesi gerektiği vurgulandı.