Eski İçişleri Bakanı ve TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, AK Parti’nin Bayrampaşa, Sultangazi, Gaziosmanpaşa ve Eyüpsultan İlçe Başkanlıklarında düzenlenen bayramlaşma programlarında önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik terör ve yolsuzluk soruşturması hakkında konuşan Soylu, CHP’yi sert bir dille eleştirdi.
"Devletin Dini Adalettir"
Konuşmasında adaletin devletin temel ilkesi olduğunu vurgulayan Soylu, yolsuzlukla mücadelenin devletin en önemli sorumluluklarından biri olduğunu ifade etti. "Devletin dini adalettir" sözleriyle konuşmasına devam eden Soylu, şu açıklamalarda bulundu:
"Adaletin sağlanması, ötekileştirmenin önlenmesi ve vatandaşın vergilerinin hizmete dönüştürülmesi için denetimler kaçınılmazdır. Kimse devletin kaynaklarını kendi çıkarları için kullanamaz. Belediye yönetimini kazanan kim olursa olsun, binlerce insanı haksız yere işten çıkaramaz. Adrese teslim ihaleler ve yolsuzluk yapanlar hesap verecek."
"Döviz Topladılar, Siyaseti Kirlettiler"
Soylu, CHP içindeki siyasi çekişmelere de değinerek, partinin iç hesaplaşmalarının siyaseti kirlettiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu’nun CHP liderliğini kaybetmesiyle ilgili sert eleştiriler yönelten Soylu, Özgür Özel’i hedef alarak şunları söyledi:
"Hiçbir kongrede paranın döndüğünü gördünüz mü? Döviz toplandı, dolarlar Ankara'ya götürüldü. Kendi içlerinde ihanet yaşadılar. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nu sırtından hançerledi. Bunu kendileri itiraf ediyorlar. Adrese teslim ihalelerle kendi geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar."
"CHP'nin Ön Seçimi Naylon"
CHP’nin gerçekleştirdiği ön seçimin yolsuzlukları örtbas etme amacı taşıdığını savunan Soylu, bu uygulamanın ne siyasi partiler ne de seçim kanunlarında yeri olmadığını belirtti. CHP’nin kendi üyelerini ve gönüllülerini araç olarak kullandığını öne süren Soylu, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Ne yaptıklarına bakın; naylon faturalarla nasıl alışmışlarsa, şimdi de naylon ön seçim yapıyorlar. Partilerini kirli hesaplarını örtbas etmek için kullanıyorlar. Yolsuzluklarını meşrulaştırmaya çalışırken, üyelerini ve gönüllülerini adeta birer araç haline getiriyorlar."
