DETAYLI PLAN VE SAHTE KİMLİKLER
Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, sanıklar yasa dışı programlar üzerinden yabancı uyruklu mağdurların kişisel bilgilerine ulaştı. Telefonla aradıkları mağdurlara kendilerini polis veya savcı olarak tanıtan şüpheliler, "gizli bir soruşturma" yürütüldüğünü ve kimlik bilgilerinin terör örgütleriyle ilişkilendirildiğini söyleyerek korku yarattı.
Sanıkların, mağdurları ikna etmek için sahte polis kimlikleri ve çeşitli operasyonlardan alınan gerçek tutuklama fotoğraflarını kullandıkları belirtildi. Bu yöntemle mağdurlar, banka hesaplarına para göndermeye zorlandı.
50 MAĞDUR, 10 MİLYON 810 BİN LİRA
İddianamede, 50 mağdurdan toplam 10 milyon 810 bin lira dolandırıldığı ifade edildi. Mağdurlar arasında Türkiye'ye yüksek lisans ve doktora eğitimi için gelen Türkmenistan, Kırgızistan ve Azerbaycan uyruklu öğrenciler de yer aldı.
Sanıkların, yabancı uyruklu veya yeni Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alan kişileri hedef aldığı, belirli bir iş bölümüyle hareket ettikleri ve yabancı adlarına açılmış GSM hatlarını kullandıkları aktarıldı.
874 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Tutuklu sanıklar Aziz F., Salih F. ve İsmail F. için 46 kez "nitelikli dolandırıcılık" ve "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçlarından toplam 874'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer bir tutuklu sanık Ömer C. için ise 5 kez benzer suçlardan 40 ile 105 yıl arasında hapis cezası istendi.
Diğer 45 sanık için de "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 15'er yıldan 30'ar yıla kadar hapis cezası talep edildi. Şanlıurfa 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin ardından yargılama süreci başladı.
UZMANLARDAN UYARI
Yetkililer, vatandaşları bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olmaya çağırarak, kamu görevlilerinin telefonla para istemeyeceğini bir kez daha hatırlattı. Bu tür aramalarda derhal yetkili mercilere başvurulması gerektiği vurgulandı.