Gazze'de İsrail Katliamları Devam Ediyor
İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik kapsamlı askeri operasyonlarını sürdürüyor. Bu süreçte binlerce masum sivil hayatını kaybetti, altyapılar yok edildi ve bölgedeki insani kriz derinleşti. İsrail’in aynı zamanda Lübnan’ı işgal planlarını devreye sokması, Orta Doğu'da gerilimi daha da tırmandırdı.
Kassam ve Hizbullah’tan Eş Zamanlı Operasyon
İsrail’in artan saldırılarına karşı Kassam Tugayları ve Hizbullah, ortak bir misilleme gerçekleştirdi. Açıklamalara göre, Gazze ve Lübnan’dan eş zamanlı düzenlenen saldırılarda İsrail askeri üsleri, tankları ve buldozerleri hedef alındı.
Kassam Tugayları'nın Açıklaması:
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki 5 ayrı saldırıda 3 İsrail askeri öldürüldü, çok sayıda asker yaralandı. Yasin 105 füzeleriyle düzenlenen operasyonlarda 3 İsrail tankı ve bir buldozer imha edildi.
Hizbullah’ın Operasyonu:
Lübnan’dan gerçekleştirilen saldırılarda füzeler ve insansız hava araçları (İHA) kullanıldı. Hayfa’nın güneyindeki Tirat el-Karmel üssü ve İsrail’in Golani Tugayı’na ait Şaraga üssü hedef alındı. Ayrıca, İsrail askerlerinin toplandığı 17 farklı nokta vuruldu.
Hedefler ve Sonuçlar
Ortak operasyonun hedef aldığı bölgeler arasında stratejik öneme sahip noktalar bulunuyor:
Tirat el-Karmel Üssü: İsrail ordusunun Hayfa yakınlarındaki önemli bir askeri üssü.
Şaraga Üssü: Golani Tugayı’nın idari merkezi, İsrail’in kuzeydeki askeri hareketliliği için kritik bir konum.
Bu saldırılarda İsrail'in askeri altyapısına ciddi zarar verilirken, bölgedeki gerilim daha da tırmandı.
Orta Doğu’da Tırmanan Gerilim
İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik işgal girişimleri, bölgesel bir savaşa zemin hazırlıyor. Hizbullah ve Kassam Tugayları’nın ortak operasyonu, direniş gruplarının koordinasyon kabiliyetini ve İsrail'in askeri stratejisine yönelik karşı hamlelerini gösteriyor.
Orta Doğu'da Kırılma Noktası
İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgedeki hassas dengeyi altüst ediyor. Kassam Tugayları ve Hizbullah’ın ortak misillemesi, bu direniş gruplarının İsrail karşısında daha organize ve etkili bir strateji geliştirdiğine işaret ediyor. Ancak bu tür saldırılar, sivil kayıpların daha da artmasına ve bölgedeki insani krizin derinleşmesine yol açabilir.
Orta Doğu’da diplomatik bir çözüm arayışı olmadan, çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşme riski giderek artıyor. Uluslararası toplumun, tarafları müzakere masasına çekmek için somut adımlar atması şart.