Haber.com Ekonomi Türk-İş'ten 2025 Asgari Ücret Mesajı: "İnsan Onuruyla Bağdaşacak Düzeyde Belirlenmeli"

Türk-İş'ten 2025 Asgari Ücret Mesajı: "İnsan Onuruyla Bağdaşacak Düzeyde Belirlenmeli"

Türk-İş Başkanlar Kurulu, 2025 yılı asgari ücretinin işçi ve ailesinin insanca yaşamasını sağlayacak bir seviyede belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Bildiride, gelir adaleti, ağır vergi yükü ve emekli aylıklarında yaşanan hak kaybı gibi konulara dikkat çekildi.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Çalışma Hayatının Sorunları Masada

Türk-İş Başkanlar Kurulu, 25. Çalışma Dönemi 6. Toplantısı'nda ücretli çalışanların sorunlarını ele aldı. Toplantı sonrası yayımlanan bildiride, özellikle gelir adaletsizliği ve çalışma koşullarındaki zorluklar ön plana çıkarıldı.

Türk-İş’in eylem programı çerçevesinde dikkat çeken noktalar:

“Emek Buluşması” Mitingi: 20 Ekim 2024’te Ankara’da 150 bini aşkın katılımla düzenlenen miting, işçilerin hak arayışında bir dönüm noktası olarak tanımlandı.

Gelir Adaleti ve Vergi Yükü: Bildiride, çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükünün hafifletilmesi ve gelir dağılımındaki adaletsizliklerin giderilmesi gerektiği vurgulandı.

Asgari Ücret: Adaletli ve Onurlu Bir Düzeyde Olmalı

Türk-İş, 2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesi sürecinde bazı uluslararası kuruluşların düşük ücret çağrılarını eleştirdi:

"IMF ve sermaye temsilcileri, enflasyonla mücadele bahanesiyle düşük asgari ücreti savunuyor. Bu yaklaşım bir algı operasyonudur ve Türk-İş olarak kabul edilemez buluyoruz."

Açıklamada, asgari ücretin belirlenirken yalnızca rakamsal artışların değil, işçi ailesinin insanca yaşam şartlarının sağlanmasının esas alınması gerektiği belirtildi. Türk-İş, bir rakam telaffuz etmek yerine, şu ilkeleri vurguladı:

İşçinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelir düzeyi,

Sosyal şartlara uyumlu insanca yaşam koşulları,

İşçiyi ve ailesini ekonomik krizlere karşı koruyacak bir ücret.

Vergi ve Emekli Hakları Öne Çıkıyor

Türk-İş, ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükünün hafifletilmesini, gelir dağılımındaki adaletin sağlanmasını ve emekli aylıklarındaki hak kayıplarının giderilmesini talep etti. Özellikle şu noktalara dikkat çekildi:

Ağır Vergi Yükü: Türk-İş, vergi adaletsizliğinin ücretli çalışanları orantısız bir şekilde etkilediğini belirtti ve işçi konfederasyonlarının hazırladığı "ortak görüş" raporunun Meclis'te değerlendirilmesi çağrısını yaptı.

Emekli Aylıklarındaki Hak Kaybı: 2024’te emekli olanların, 2025’te emekli olacaklara göre daha yüksek aylık aldığına dikkat çekilerek, bu durumun işgücü kaybına ve adaletsizliğe neden olduğu vurgulandı.

Asgari Ücrette Uluslararası Algı ve Gerçekler

Türk-İş, düşük asgari ücret talebinin ekonomik bir çözüm olarak sunulmasını eleştirerek, bu yaklaşımın işçilerin refahını baltaladığını ifade etti.

“Asgari ücret bir pazarlık değil, işçinin yaşam hakkıdır. Türkiye’nin ekonomik şartları göz önünde bulundurularak adaletli bir belirleme yapılmalıdır.”

Türk-İş, İşçi Mücadelesine Tam Destek Veriyor

Türk-İş Başkanlar Kurulu, örgütlü işçilerin mücadelesine destek mesajı verdi. Bildiride, grev ve hak arama eylemlerinin meşru haklar olduğu vurgulanırken, bu mücadelelerin sürdürüleceği açıklandı.

“Başta örgütlenme hakkı ve işten çıkarma süreçlerine karşı olmak üzere, sendikalarımızın tüm haklı mücadelelerinin arkasındayız.”

2025 Asgari Ücret ve Türkiye Ekonomisinin Gidişatı

Türk-İş’in açıklamaları, sadece işçi hakları değil, Türkiye’nin genel ekonomik politikasına yönelik eleştiriler de içeriyor. Ağır vergi yükü ve emekli hakları konusundaki düzenleme çağrıları, işçilerin yanı sıra tüm ücretli kesimlerin beklentilerini özetliyor.

Türkiye’de yükselen enflasyon, artan yaşam maliyetleri ve gelir adaletsizliği, 2025 asgari ücret görüşmelerini daha da kritik hale getiriyor. Hükümet ve işveren kesiminin bu süreçte işçilerin taleplerine nasıl yanıt vereceği, toplumsal huzur açısından belirleyici olacak.

Adil Asgari Ücret Mümkün mü?

Türk-İş’in talebi, asgari ücretin sadece bir geçim aracı değil, sosyal adaletin temel göstergesi olduğunu hatırlatıyor. Ancak Türkiye’nin ekonomik gerçekleri, bu talebin karşılanmasını zorlaştırabilir.

Vergi Adaleti ve Gelir Dağılımı: Çalışanlar üzerindeki vergi yükü hafifletilmezse, belirlenen ücret ne olursa olsun işçiler için yeterli olmayacaktır.

Enflasyonun Etkisi: Artan enflasyon karşısında asgari ücretin alım gücünü koruması, sıkı bir denetim ve piyasa düzenlemesi gerektiriyor.

Hükümet ve işverenler, sosyal adaleti sağlayacak bir asgari ücret belirlemezse, işçi sendikalarının eylem gücünü artıracağı kesin. Türkiye, ekonomik bir denge sağlamak istiyorsa, asgari ücret politikalarını daha sürdürülebilir ve adil bir temele oturtmalı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *